Başyazı (Ocak Sayısı)
Başyazı: Rahmi Aktepe, TBD Genel Başkanı
Kovid-19 salgınının getirdiği sağlık ve yaşam sorunları ile olumsuz ekonomik yansımaların sürdüğü 2021 yılını da geride bıraktık.
Yaşanan ekonomik zorluklar ve ortaya çıkan yeni virüs varyantları yüzde yüz aktif bir ortama kavuşmamıza engel olsa da sayısal teknolojilere olan ihtiyacımızın artması ve bu teknolojilerin kullanım yaygınlığında artışa şahit olduğumuz çok ilginç bir şekilde gelişmeye devam etti…
2020 yılı sonunda ülkemiz Bilişim Sektörü, TL bazında bir önceki yıla kıyasla yüzde 22 oranında büyüyerek 189 milyar TL’lik bir hacme ulaştı. İhracatını 10 milyar 520 milyon TL olarak gerçekleştiren sektörün istihdamı da 158 bin kişiye yükseldi.2019’da 136 milyar TL olan e-ticaret pazarı, 2020’de 250 milyar TL’ye ulaştı. Verilere göre, uzaktan çalışma ve uzaktan eğitimin Türkiye’de yaygınlaşması, telekonferans uygulamaları ve uzaktan çalışma çözümlerine olan talebin artmasına sebep olurken veri kullanımlarında da artış olarak bilişim sektörüne yansıdı. (1)
2021 yılı bu pazar değerleriyle başladı ve mutlaka daha yüksek bir değere ulaşarak 2022’ye bağlanacaktır.
Küresel bilgi ve iletişim pazarı büyüklüğünün ise 2021 yılında %8,4 büyüme ile 4,1 trilyon dolar seviyesine ulaştıktan sonra yıllık %5,3 büyüme ile 2025 yılında 5,0 trilyon dolar büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor. (2)
Gelişen ekonomilerde, sosyoekonomik ve toplumsal alanlarda yaşanan dönüşümün yeni kaynağı teknolojik gelişmedir. Son yıllarda artan teknolojik gelişmeler bu süreci karmaşık bir boyuta taşımıştır. Yeni ekonomi olarak da algılanan bu süreç, küreselleşme sonrası ortaya çıkan deneyimlerin dikkatlice incelenmesine ve sebep sonuç ilişkilerinin değerlendirilmesine olanak sağlamıştır.
Özellikle gelişmiş ülkelerde başlayan bu süreç, bilgi teknolojilerinin ve iletişim ağının gelişmesine yardımcı olurken, diğer taraftan ülkeler arası küresel rekabeti dönüştürerek uluslar üstü firma rekabetinin önünü açmıştır.
Dünya ekonomisinde yaşanan bu hızlı değişim sonrasında küresel rekabete yeni bir boyut kazandıran teknolojik gelişmelerin, ekonomik kuralların ve kurumlarının dönüşüm sürecini de hızlandırmıştır.
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki bu dönüşüm özellikle gelişmekte olan dünya ekonomilerinde kalıcı ve belirgin bir kavramsal çerçevenin oluşmasını sağlamıştır.
Bilişim teknolojilerindeki değişim sadece toplumu oluşturan bireyleri değil üretim yapan hatta toplumu yöneten kurumları da etkilemektedir. Bir örnek ile açıklamak gerekirse, geçmişte ülkelerin gelişmişlik oranları (sıralamaları) GSMH (Gayri Safi Milli Hâsıla) ile belirlenirken bugün artık Dijital/Sayısal Ülke Endeksleri ile belirlenmeye başlandı. Kısacası artık ekonomiyi değerlendirirken Bilişim’den ayrı değerlendirebilmemiz zor görünüyor.
Bu yıl Derneğimizin 50. Yılını gururla kutluyoruz. 50 yıldır süren bu kararlı hizmet yolculuğunda TBD, tarafsız ve hiçbir maddi karşılık beklemeyen her biri değerli uzmanlardan oluşan üyelerinin özveriyle gerçekleştirmiş oldukları uzun soluklu çalışmalarla bu günlere ulaşmıştır.
Daima takipçisi olduğumuz “Bilişim’le Dönüşüm”e katkı verme çabalarımız, ülkemizin ekonomik kalkınmasında bilişimin bir kaldıraç olarak kullanılması; ticari, teknolojik, velhasıl tüm üretim ve yaşam alanlarında küresel rekabetin arttırılması amacıyla yürütmüş olduğumuz faaliyetler 50 yıl boyunca her yıl artan bir ivmeyle sürmüştür.
Bilişim bu ülkenin geleceğinin ta kendisidir. Bu anlayış doğrultusunda etkinlik odaklı değil çözüm ve proje odaklı söylemimize paralel bazı projeler geliştirme gayreti içindeyiz.
İcra Kurulumuz 2019’dan bu yana her biri referans belge niteliğinde 50’yi aşkın rapor hazırlamıştır.
Öne çıkan rapor çalışmalarımızdan biri olarak, ülkemizin bilişimle dönüşme düzeyini ölçme amaçlı; sayısal dönüşüm ekosisteminin sürdürülebilirliği, sayısal olgunluk seviyesinin ölçülebilmesi, Ülkemizin Sayısal Ekonomisinin geliştirilmesi ve Sayısal Egemenliğinin sağlanması amacıyla Sayısal/Dijital Türkiye Endeksi Projesini hayata geçirdik.
Bu çalışma sonucunda Türkiye’nin Sayısal Endeksi çalışmamızın sonucunu kısaca özetlemek gerekirse, 2021 kapsamında ülkemizin sayısal endeksi 100 üzerinden 68 olarak belirlendi.
“Dijital Devlet” kapsamındaki endekslerde ülkemiz görece iyi bir performans sergilemektedir. Diğer taraftan, özellikle toplum ve ekonomi eksenlerine odaklanan OECD ve AB endekslerinde ortalamanın gerisinde bir pozisyonda olmamız sayısal dönüşümün devlet dışı aktörlerde yeterince yaygınlaşmadığını teyit etmektedir. Bu rapor 2022 de tekrar edilmek üzere gerekli çalışmalar şimdiden başlatılmıştır.
Salgının teknoloji çözümlerine olan talebi artırdığı ve veri kullanımında artış olarak bilgi ve iletişim sektörüne yansıdığı yakından gözlenmektedir. 5G ve fiber internet, nesnelerin interneti, akıllı uç bilişim, yapay zekâ, siber güvenlik ve veri gizliliği teknolojileri hem pazar büyüme beklentisi ve adaptasyon hem de sektörler üzerindeki dönüştürücü etkisi ile öne çıkan teknolojiler olarak değerlendiriyoruz.
2021 ve sonrasında otonom (özerk) sistemler, robotlar, akıllı sistemler, bulut uygulamaları, siber güvenlik yazılımları, nesnelerin interneti, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik gibi sayısal tabanlı uygulamaların tamamının “Yerli, Milli ve Özgün” olabilmesi en büyük özlemimiz…
Sürdürülebilirlik ve yönetilen/tanımlı işbirliği düzeni en çok gerekli gördüğümüz unsurlardır.
Dile getirdiğimiz hususlar çoğu kez sanıldığı gibi sadece bilişim kesiminin sorunları değildir, dile getirdiklerimiz bu ülkenin temel sorunlarıdır.
Türkiye Bilişim Derneği olarak;
- Ülkemizin dijital olgunluk seviyesinin yükseltilmesi,
- Dijital ekonomisinin geliştirilmesi,
- Toplumun dijital çağa uyumlandırılmasına ve hazırlanması
konularına yoğunlaşarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz…
Tüm paydaşlarımıza, üyelerimize ve dostlarımıza mutlu, sağlıklı bir yeni yıl diliyorum.